Kayıtlar

İki Kişilik Öyküdeki Tek Savaşçı / İlişkide şiddet röportajı

İki Kişilik Öyküdeki Tek Savaşçı Bir şarkı var kulaklarımda herkes her şeyi biliyor Ali Ayşe’yi seviyor. Seviyor seviyorda iş onunla bitmiyor. Bizim hikayede de durumlar azıcık karışık. Çalkantılı zamanlar iki yıl devam etmiş. Kızla oğlan birbirini sevmiş ama yetmemiş. Bu ilişki Ali’yi sarmalamış tüketmiş. İnsanın bazı anlarda mücadele etmesi gerekir. Bir şeyleri değiştirmek ve daha güzel yapabilmek için. Ali de böyle çıkmış yola. İlk başlarda her şey güllük gülistanlık tabi. Yavaş yavaş durumlar kötüye gitmiş. İlişkiyi yürütürken bireylerin sevgiye kadar saygıya da önem vermesi gerekir. Bu ilişkide saygı kısmı biraz sıkıntılıymış. Ali flört şiddetine maruz kalmış. İşte şiddetin kadını, erkeği, genci, yaşlısı olmuyor. Günümüzde çoğunlukla kadınların mağdur olduğu örnekler öne çıksa da erkeklerde de görülmektedir. İşte bu yüzden Ali ile bu yaşantısını paylaşamasını istedim. Ali için oldukça zor olan bu dönemi beraber ele aldık. Ali önce düzelir böyle devam etmez dese de olmamış. N

Bilinen 409, Ya Bilinmeyen?

Geçtiğimiz yılın (2017) verilerine göre tam 409 kadın (bilinen 409 kadın) bir erkek tarafından öldürüldü. Daha iyi anlamamız için şöyle ifade edeyim; sen bu sabah kalktın, kahvaltı ettin ve günlük rutinin için güne başladın ve akşam evine döndün: Bir kadın öldürüldü! Bugün yeni bir işe başladın. Çok güzel ve harika bir gün geçirerek evine döndün: Bir kadın öldürüldü! Bugün senin doğum günün etrafındaki birçok insan sana 'iyi ki doğdun' dedi sen çok mutluyken: Bir kadın öldürüldü! Bugün televizyonda cinayet haberi izlerken de bir kadın öldürüldü! Bugün bir anne öldü, bir çocuk öldü, bir sevgili öldü, atan bir kalp öldü, bugün bir kadın öldü... Sevgilisi, eski sevgilisi, eşi ya da eski eşi tarafından öldürülmüş tam 409 kadın! Neden öldürüldü? Aile ve evlilik danışmanı Serhat Sabancı bir internet sitesinden yayınladığı yazısında Türkiye de kadın cinayetlerinin nedenlerinin genel olarak 4 başlık altında toplandığını ifade etmiş. 1.Namus Cinayetleri Cinayet haberleri yapan g

Şu an seni hangi duygun çağırıyor?

Resim
Yıllar önceydi… İçinden çıkamadığım ve beni huzursuz eden bir durum vardı… Beni huzursuz eden, sıkıntıya düşüren, ara ara dalıp gitmelerime yol açan sorunumla yüzleşmedikçe; sanki içten içten bir şeyler kemiriyordu. Tabii insanların arasına çıkarken yanımda taşıdığım maskemi hemen yüzüme takmaya çalışıyor, çoğu zaman ise bocalıyordum. Sahi bocalasam bile soranlara “ iyiyim iyiyim, bir şeyim yok ” diye geçiştirmeyi iyi öğrenmiş olmalıyım ki kimse üzerime gelip de bu kemiren şeyleri bulmaya çalışmıyordu. O zamanlar ailemden ayrı; doğup büyüdüğüm yerden uzak bir şehirde üniversite okumaya gitmiştim. Annem iki günde bir arar, nasıl olduğumu merak ederdi. Aslında nasıl olduğumu merak etmekten çok, mutlu olduğumu bilmek, duymak, emin olmak isterdi. Ana işte… Telefonu açtığım an kötüysem de kötü olmamak zorundaydım. Daha telefonu açmadan alo demeden önce, en mutlu halimi takınır, sesimi hemen ayarlayıp ‘ mutluluk yumağı’ şeklinde telefonu açardım. Ağlıyorsam bir anda susar, sinirli

KARANLIĞIN İÇİ

Resim
KARANLIĞIN İÇİ Yüreklerin kulakları sağır... Hava kurşun gibi ağır... Ben diyorum ki ona: -Kül olayım Kerem gibi yana yana. Ben yanmasam, sen yanmasan ,biz yanmasak Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa ... Aşkın karanlığı sarıyor insanları. Kimisi sımsıkı sarılıyor bu karanlığa. Sanki onunla varolmuş ondan önce yokmuşcasına. Yana yana gidiyor karanlığına ,kaybolup kendi gibi olmayı   istemeyeceğini bilmeden .. Aşkın karanlığında kaybolmasa insan,nasıl aşk gibi bir duyguyu şiddetle kirletir ki? İnsanlar   belki de bu yüzden farketmiyor şiddete uğradığını ,şiddet uyguladığını.. Karanlığın kaybolmuşluğunda,içinde; işte   flört şiddeti. Bakıldığı zaman flört şiddeti günümüzde gittikçe yaygınlaşan bazen bizzat deneyimlediğimiz ,bazen çevreden duyduğumuz bir durumdur.Flört şiddeti kültürden kültüre farklılık gösterir ancak her iki cinsiyette de görülebilir.   Flört şiddeti, romantik bir ilişkideki bir partnerin diğer partner üzerinde veya karşılıklı olarak güç kullanı

Kendimle Münakaşa: Aşk Üzerine

Kendimle Münakaşa: Aşk Üzerine Bazı şeylerin yıllanmış olduğunda daha güzel olduğundan bahsedilir ya hep. Ben de 'bazı şeyler' kısmına ithafen bazı cümleler kurmak istiyorum. İlk olanın özel olduğuna inanmadım hiç. Bu düşüncenin insanı yıpratan bir şey olduğunu düşünüyorum sadece. Ama bu biraz farklı. Bu bahanesi olmayan, bu tekrarı imkansız, bu sende de bende de var olup bütün mahremiyetiyle sadece o kişiye özel olan. Adına, hissettirdiklerine, dünyaca şey yazılan, insanlığın   çağ atlamasından, savaşlardan ölmesinden, açlıktan ve yoksulluktan, mutluluk hayallerinden, hatta tanrıdan bile daha çok konuşulan, yazılan, yazılan... Aslında onun karşısına oturup, gözlerinin içine içine bakıp bunlardan bahsetmek isterdim ve belki en çok bunu isterdim.Yanına giderdim, sadece anlatmak istemenin özlemi değil, cesur bir isteğin cesaretiyle giderdim... Cesarete dair ne varsa sıkı sıkıya tutardım avuçlarımda. Heyecanlı bir konuşma yaptığını fark ederdim. Toz olurdu o cesur is

SAHİP OLUNAMAYAN KADIN: TOMRİS UYAR

Resim
SAHİP OLUNAMAYAN KADIN: TOMRİS UYAR ‘Her şeyimi verebiliyorum belki karşımdaki insana, ama o yine de sahip olunamayacak bir yanım olduğunu hissediyor.’   (Tomris Uyar) Bazı insanlar vardır bulundukları toplumun, yaşadıkları çağın, hâkim olan anlayışın çok ötesinde bir yerlerde yaşarlar. Onların ruhları ve zihinleri bambaşka yerlerden beslenmiştir;   kendilerini sorgular, yaşamlarına başka anlamlar yüklerler. Böyle insanların bazıları kocaman bir yalnızlık inşa ederler kendilerine, kendi evrenlerinde yaşarlar. Bazıları ise şanslıdır, çevresinde kendine benzer ruhlar biriktirip onlarla güler onlarla ağlarlar. Benzer ruhların bir araya gelip Tomris’e aşık olmasıyla varolmuştur   ‘İkinci Yeni Şiiri’ Madem ki bu ayın teması aşk, gelin biz de onu ölümsüz kılacak satırlara ışık tutalım. Ona aşık olanlardan, onun aşık eden yanlarından bahsedelim. ‘Daha nen olayım isterdin/ Onursuzunum senin.’ (Cemal Süreya-Ama Senin) İkisi de evli

AŞKIN KALBİMDE BİR YARA

Resim
AŞKIN KALBİMDE BİR YARA                 Şu zamana kadar kimler geldi de aşka dokunmadan bu dünyadan geçmesi mümkün olmadı. Tabii bizim aklımıza aşk duygusu gelince edebiyatçılar, şairler, yazarlar falan gelir. Peki, ya psikoloji bilimiyle ilgilenenler de büyük aşk denizine kendilerini bırakırlarsa? İşte şimdi şairler düşünsün der, geçerim.      Şu aşk dedikleri çağ açıp, çağ kapatan, devletleri yıktıran, derebeylikleri çökerten, acısını çekenleri otobüslerde, sokaklarda bayıltan, geceleri Sezen Aksu açıp ağlatan, getirdiği cesaretle ayla güneşin yerini değiştirecek kuvvette olduğuna inandıran ve daha nicelerini yaptırtan o güçlü duyguya psikolojinin ve bilimin de giriş yapmasıyla işler hafiften karıştı.        Ot bitmeyen, güneşin görülmeyen tarihin karanlık zamanlarından beridir gelen geleneğe göre insanlar, aşkın kalpte olduğunu sanırlarmış. Öyle ki, aşkına cevap vermeyenlerin, kalpleri kötülükle dolu olduğuna inanırlarmış. Ve kötülerin, iyilik yapmayan insanların göğ