Bilinen 409, Ya Bilinmeyen?


Geçtiğimiz yılın (2017) verilerine göre tam 409 kadın (bilinen 409 kadın) bir erkek tarafından öldürüldü. Daha iyi anlamamız için şöyle ifade edeyim; sen bu sabah kalktın, kahvaltı ettin ve günlük rutinin için güne başladın ve akşam evine döndün: Bir kadın öldürüldü! Bugün yeni bir işe başladın. Çok güzel ve harika bir gün geçirerek evine döndün: Bir kadın öldürüldü! Bugün senin doğum günün etrafındaki birçok insan sana 'iyi ki doğdun' dedi sen çok mutluyken: Bir kadın öldürüldü! Bugün televizyonda cinayet haberi izlerken de bir kadın öldürüldü! Bugün bir anne öldü, bir çocuk öldü, bir sevgili öldü, atan bir kalp öldü, bugün bir kadın öldü...
Sevgilisi, eski sevgilisi, eşi ya da eski eşi tarafından öldürülmüş tam 409 kadın! Neden öldürüldü? Aile ve evlilik danışmanı Serhat Sabancı bir internet sitesinden yayınladığı yazısında Türkiye de kadın cinayetlerinin nedenlerinin genel olarak 4 başlık altında toplandığını ifade etmiş.
1.Namus Cinayetleri
Cinayet haberleri yapan gazeteler, haber bültenleri başlık atarken namus cinayeti diyerek kadının namusunun erkekten sorulduğu gibi bir algı oluşturuyor. Sabancı yazısına göre bu cinayetler 'ataerkil cinayetler ya da töre ve kültürel kodlu cinayetler' adıyla anılmalı, medyada bu şekilde yer bulmalıdır diyor. Bir erkek karısını kendi istediği kıyafeti giymediği için, üzerine kuma gelmesini karısı kabul etmediği için öldürürken, kadının 'namussuzluk' yaptığı gerekçesiyle erkeğin 'namusunu' temizlemek için işlediği bu cinayet nededi indirim haline bile sebep oluyor. Bir kadın öldürülüyor sadece istediği gibi giyindiği için ve bir yasa bir hukuk bir mahkeme var ki(!) 'namus davası' deyip cezasında indirim uyguluyor. Bir kadın öldürülüyor istediği gibi giyindiği için katili kravatından iyi hal indirimi alıyor.
2.Sevdiği İçin Öldürenler
Sevmek ne kadar da yabani bir şeymiş dedirtiyor insana... Aldatma/aldatılma, kıskançlık, partner üzerinde kontrolü kaybetme gibi nedenlerden dolayı işlenen cinayetler, sevgiden değil, ihtirastandır açıklamasını 2004 yılında yapan Abu-Odeh sevgiyi bu zulmün altından çekip alıyor. Sevgi ölüm getirmez çünkü. Bir insanı kıskançlıktan kısıtlamak, eve kapatmak, sosyal hayatına, seçimlerine onu yok sayacak boyutta karışmak sağlıksız bir ilişki türü. Sevgiden,saygıdan nasibini almamış bir ilişki türü.
Medya bu cinayetleri sunarken 'aşk cinayeti' diyor. 'Aşkı için...' başlıklarını görüyoruz her yerde, hangi aşk peki? Neyin aşkı?
3.Başkaldırdığı İçin Öldürülenler
Yıllarca çocuklara bakmış, ev işlerini halletmiş, senin hayat arkadaşın olmuş eşin bir gün kalkıp çalışmak istediğini söylüyor. Ne yaparsınız? Öldürmezsiniz diye umuyorum? Ya da sen, kadın! Bir gün çalışmak istediğin için öldürülmek istemezsin herhalde. Yıllarca kahrını çektiğin bu dünyadan böyle ayrılmak istemezsin. Yapılan araştırmalar bu cinayet sebebinin daha çok büyük şehirlerde öne sürüldüğünü saptamış. Kadını kendisine ait bir parça olarak gören erkek, kendi ayakları üzerinde durmak, kendini gerçekleştirmeye yönelik bir şeyler yapmak isteyen kadını 'tehdit 'olarak algılıyor. Çünkü bu erkekler sosyalleşmek adına yapılan, rutinin dışındaki faaliyetlerin bir 'yoldan çıkma' bir 'başkaldırı' olduğunu düşünüyor. Yoldan çıkmış ve başkaldıran bir kadını öldürebilirim diye düşünüyorlar sanırım. Korkunç değil mi? Bir insan nasıl diğer bir insanı öldürebilmeyi hak görür kendinde?
4.Boşanma Sonrası Mağduriyet Oluşması İçin Öldürülenler
'Heh' dedin 'tamam kurtuldum.'
Bir gün sokakta yaşıyor olmanın, hala nefes alabilmenin heyecanı ile yürüyorsun. Etrafından bir sürü insan geçiyor. Birisi senin için ölüm getirmiş. Üstüne geliyor, sokaktan yine bir sürü insan geçiyor. Boğazına yapışıyor, sokaktan bir sürü insan geçiyor. Gözlerini kapatıyorsun, yine sokaktan bir sürü insan geçiyor. Karnında bir demir hissediyorsun, sokaktan bir sürü insan geçiyor. Ölüyorsun.
Şimdi sokaktaki insanlar sosyal medyada, adliye kapılarında, yine bir sürü kadın öldürülürken senin için adalet arıyorlar. Çünkü sen öldün.
Albert Einstein şöyle diyor:
"Dünya kötülük yapanlar yüzünden değil, hiçbir şey yapmadan durup izleyenler yüzünden tehlikeli bir yerdir."
Hiçbir şey yapmadan durup izlediğimiz yetmezmiş gibi bir de kalkıp artık kendini savunmayacak bir kadının öldürülmesini haklı çıkarmaya çalışıyoruz. Kıyafeti, konuşması, seçimleri yüzünden ölümü hakettiğini düşünüyoruz.
Bir adam tarafından sürekli ölüm tehditleri alan ve bunu Twitter hesabında paylaşarak sesini duyurmaya çalışan Sevinç Kul'un yazısındaki  bir ifadeyle yazıma son veriyorum:
"Bugün hissettiğim bir duygunun altında ezildim. Bu sebeple hayatını kaybetmiş kadınların sesi olmadığımız için, onlara yeterince destek veremediğimiz için, duyan kulaklarımız sağır, gören gözlerimiz kör olduğu için ‘Ben insan olan yanımı asla affetmeyeceğim.’ Sevgilerimle"

Merve AYBEY
PDR-3

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KADIN, ŞAİR, BİPOLAR, İNTİHAR: NİLGÜN MARMARA ÜZERİNE

Kocaeli Üniversitesi PDR Topluluğu