Maslow’un Bireyin İhtiyaçları Kuramı’na Göre Bitirgen’in Analizi

Sorunlu bir çocukluk yaşantısıyla bildiğimiz Abraham Maslow’un bireyin ihtiyaçları kuramı, birçok kuram arasında önemli bir yere sahiptir. Maslow’un kuramına göre bireyleri güdüleyici etkenler dış faktörlerden ziyade iç faktörlere dayanmakta, bireyin içsel ihtiyaçları bireyin bu güdüleyici tarafına etki etmektedir. Yani, kişiye zorla yaptırılan cezayla veya ödülle yaptırılan herhangi bir şey, bireyin bu güdülenmesinde kalıcı olarak büyük bir etkiye sahip olmazken, içsel olarak bireyi motive eden faktörler oldukça etkilidir. Bu ve daha birçok sebeple hümanistik psikoloji öğretilerini benimseyenler için ödül-ceza yöntemini kullanmak pek anlamlı olmamaktadır.
Bildiğiniz üzere bireyin ihtiyaçlarını gösteren imgesel bir Maslow’un ihtiyaçlar piramidi vardır. Bu piramitin en üstünde bireyin kendini gerçekleştirmesi yer alırken, piramidin üstü hiç kapanmamaktadır. Bunun anlamı bireylerin ihtiyaçlarının sınırsız olduğunu gösterirken, giderilen ihtiyaçların davranışlar üzerindeki güdüleyici etkisi azalmakta ve bir başka basamaktaki ihtiyaca odaklanan motivasyonel davranışlar görülmektedir. Kendini gerçekleştirme basamağına ulaşan birey, potansiyeline ulaşıp tatmin seviyesini üst düzeylere çıkarırken; kendi potansiyelinin sınırlarını artırması hiçbir zaman bitmemekte ve yaşam boyu devam etmektedir. (Maslow, 1943)
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi 5 ana kategoriye ayrılmaktadır:
1) Fizyolojik İhtiyaçlar: Açlık, susuzluk ve buna benzer temel yaşamsal ihtiyaçlar
2) Güvenlik İhtiyacı: Dış faktörlerden kaynaklı tehlikelerden korunma
3) Sosyal İhtiyaçlar: Aidiyet, sevgi, kabul görme, sosyal yaşam vb.
4) Değer Verilme/Saygınlık İhtiyacı: Statü, başarı, itibar, tanınma
5) Kendini Gerçekleştirme: Gelişim, bir işi başarıyla tamamlama, yaratıcılık
Maslow uzun yıllar bu çalışmalarını geliştirmek için uğraşmıştır. 5 aşamalı ihtiyaçlar modelini geliştirdikten (1943,1954) yıllar sonra basamak daha eklemiştir (1970).
Bilişsel ihtiyaçlar: Bilgi birikimi ve kavrama, merak, keşif, anlam arayışı ve öngörülebilirlik.
Estetik ihtiyaçlar: Güzellik arayışı ve değerini bilme, denge, biçim vb.
Üstünlük ihtiyaçları: Birey kendi özbenliğinin ötesindeki değerler tarafından güdülenir (mistik deneyimler ve doğayla ilişkili belirli deneyimler, estetik deneyimler, cinsel deneyimler, başkalarına hizmet, bilim uğraşı, dini inanç vb). Bu basamak kendini gerçekleştirme basamağının da üstündedir.
Şimdi bunları daha detaylı inceleyelim:
1) Fizyolojik İhtiyaçlar
Maslow’a göre, ilk giderilmesi gereken ihtiyaçlar fizyolojik ihtiyaçlardır. Fizyolojik ihtiyacını gidermemiş bir kişi için diğer ihtiyaçları önemsiz değildir elbette, ancak ana motivasyon kaynağını fizyolojik ihtiyaçlar oluşturur. Kendini güvende hissetmeyen ama aç ve susuz olan bir kişi, öncelikle açlığını ve susuzluğunu gidermek isteyecektir. Bu uğurda güvenlik ihtiyacı elbette önemsiz değildir ve en az tehlikeli yöntem nasıl olacaksa o şekilde açlığını gidermeye çalışması, eğer bu mümkün değilse tehlikenin boyutları ne kadar artarsa artsın açlığını gidermeye yönelik davranışta bulunması bireyin davranışlarındaki motivasyonun büyük kısmını oluşturacaktır (Maslow, 1943). Bu durumu “Aç olan çalar, köşeye sıkışan saldırır.” şeklindeki sözlerde gözlemleyebiliriz.

Bitirgen kitabındaki karakterimizin düzenli olarak fizyolojik ihtiyaçları karşılandığı için bu basamağa yönelik bir motivasyon geliştirmemektedir. Eğer karakterin bu ihtiyaçları karşılanmamış olsaydı, bunları elde etmeye yönelik davranış geliştirecek ve aile içindeki sevgisizlik-saygısızlık mevzuları Bitirgen’i şu an etkilediği gibi etkilemeyecekti.

2) Güvenlik İhtiyacı
Bu ihtiyaç, korunma, barınma, kural ve yasalara uyma gibi gereksinimlere dayanmaktadır, ve buna bağlı olarak kişi korku ve kaygısını azaltacaktır. Canlılığın, hatta tek bir hücrenin dahi acıdan, zarardan kaçma davranışı gösterdiğini biliyoruz. Bu özelliği inceleyip insanın üzerinde değerlendiren Maslow, güvenlik ihtiyacı motivasyon basamağından bahsetmektedir. Birey, çevresinde olan herhangi bir şeye karşı tetikte olma davranışı gösterir çünkü olası zarardan kaçınmak istemektedir. Bunu gerek kendisine ait olanı korumak isteyerek, gerekse kendi bütünlüğünü savunarak yapmaktadır. Güvenlik ihtiyacını sadece fiziksel zarar olarak düşünmemek gerekmektedir; çevremizle olan iletişimimiz ve ilişkilerimizin güvenliği de bu basamağa dahildir. Yani en yakın arkadaşınız ile aranızdaki ilişkiyi korumak, ailenizle aranızdaki ilişkiyi korumak (koruyamıyorsanız türlü rahatsızlıklar duymak) bu çerçevede anlamlıdır. Mesela bu sebeple dostunuzun, tanıştırdığınız bir arkadaşınızla sizden daha yakın olması, çoğu zaman kabullenebilir bir durum olmamaktadır.
Bitirgen için bu güvenlik motivasyonunun, Bitirgen’e Lenin’in kitabını veren kişiye abisinin zarar vereceği düşüncesi ile tetiklendiğini görmekteyiz. Günlerce araları bozulduğunu düşündüğü için kendisini suçlamakta ve hep bunu düşünmektedir ancak abisinin ona gelip güzel sözler söylemesi, bu noktadaki kaygılarının kaybolduğunu bize göstermektedir. Ayrıca çok sevdiği öğretmeninin yalnız kaldıklarında ona istismarda bulunma teşebbüsü onu derinden etkilemekte, bu noktada oluşan kaygıları; cinsellik ve karşı cinsle olan ilişki kavramlarını içeren evlilik konusunu her fırsatta eleştirme, kötüleme, tiksinme duyma davranışlarını göstermesine sebep olmaktadır.

3) Sosyal İhtiyaçlar
İnsan, sosyal bir varlıktır. En az zararla yaşamak için sosyal davranışlar geliştirmek zorunda kalmaktadır. Medeniyetler kurulduktan ve binlerce yıl geçtikten sonra artık neden bu sosyal ihtiyaçları geliştirdiklerini düşünmek yerine, içsel motivasyon davranışları olarak bu basamağa yönelik davranışları gerek bilinçli gerek bilinçsiz bir şekilde gerçekleştirmektedir. Bu sebeple, başkalarıyla birlikte yaşama, başkaları tarafından kabul görme, arkadaşlık, sevme ve sevilme gibi sosyal ihtiyaçlar insanlar için önemlidir. Fizyolojik, güvenlik ve sosyal ihtiyaçlarının giderilmesi kişinin diğer ihtiyaçları için bir kaynak oluşturmaktadır. Eğer insanlar sosyal ihtiyaçlarını gideremezlerse, aidiyet duygusundan yoksun, yalnız ve terkedilmiş hissedeceklerdir. Bu da bireyin potansiyelini gerçekleştirme noktasına çoğu zaman ulaşamamasına neden olmaktadır. Sosyalleşmek, iletişim kurmak bu noktada sağlıklı bir ruh sağlığı ve bir sonraki ihtiyaçlar motivasyonları için büyük öneme sahiptir. Aile kurma ve etrafındaki kişilerle duygu alışverişinde bulunma gibi davranışlar insanların sosyal ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır.
İncelediğimiz Bitirgen’de sosyal ihtiyaçları karşılamaya yönelik davranışların fazla olduğu görülmektedir. Çevresi tarafından sevilmeyen bir ortamda bulunan Bitirgen, onu seven, sevdiğini gösteren birkaç kişiye sıkı sıkıya bağlanmaktadır. Öyle ki arasının iyi olduğu kişilerle arasının bozulması onu derinden etkilemektedir. Mesela: Lenin’in kitabını veren kişi, öğretmeni, çalıştığı yerdeki ablası.

4) Değer Verilme/Saygınlık İhtiyacı
Bu ihtiyaç çift yönlüdür. Yani, birey hem kendisine saygı duyulmasını isterken hem de kendisine saygı duyma ihtiyacı hisseder. Başkalarının bireye saygı duyması, çoğu zaman değer verilmişlik, başarı hissi ile ilişkilendirilir. Başarı da statü ile. Bireyin özbenliğinin gelişmesi açısından başkaları ve kendisi tarafından saygı duyulması hayati bir öneme sahiptir.
Bitirgen’de ön planda işlenen ihtiyaçlar sosyal ve değer verilme ihtiyaçları olarak görülmektedir. Bu basamakların ihtiyaçlarını karşılamadığı sürece kendi potansiyelini ortaya çıkarması zorlaşmaktadır.

5) Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı
Kendini gerçekleştirme ihtiyaçlar hiyerarşisinde üstünlük ihtiyacının bir altında yer almaktadır. Ancak bunu bu şekilde düşünmemek lazım. Zira piramit bir semboldür ve kişinin gerçekleştirmesi de nihai hedeflerden biridir. Bugün evrimsel yöntemlerle yaşayan bir türün diğerine üstünlüğü olmadığı bilindiği gibi mevcut ihtiyaçların da diğerlerinden üstün olmadığı ve sembolik olarak hepsinin aynı sırada düşünebileceğini öngörebiliriz. Bu bakış açısıyla kendini gerçekleştirmenin bireyin ulaşacağı en üst nokta olmaktan bağımsızlaştırabilir, farklı bakış açılarını tartışabiliriz. Ancak konumuz şimdilik Maslow’un kuramı ve bu bağlamda değerlendirecek olursak; her bireyin kendi karakteri ve yetenekleri vardır, bazıları genlerinde saklıdır. Bu saklı kalmış potansiyeli ortaya çıkarmak için hayatın her döneminde bir gerilim olduğundan bahseder Maslow. İhtiyaçlar piramidinin tepesini de açık bırakır, çünkü ihtiyaçlar hiçbir zaman bitmez, der. Bu bağlamda “yoksunluk güdüleri” (açlık, susuzluk, cinsellik gibi) ihtiyaçlar gerilim azaltmaya yöneliktir. Gelişim görevleri ise yapılması nispeten daha zor olan güdülerdir. Bir ihtiyacın belirmesi için, bir önceki ihtiyacın %100 giderilmiş olmasına gerek yoktur. Örneğin, bir kişi fizyolojik gereksinimlerini %70, sevgi gereksinimlerini %50, saygınlık gereksinimlerini %40, kendini gerçekleştirme gereksinimini %10 gidermiş olabilir (Onaran, 1981).
Maslow bu beş temel ihtiyacı 1943’te ortaya atmışken, ölümüne yakın bir zamanda (1970) 3 basamak daha ortaya atmıştır. Ancak bunlar üzerinde çok fazla çalışma yapmaya zamanı olmadığından piramit, genelde 5 basamaklı olarak değerlendirmektedir. Günümüzde ise insanların, çağın yapısı değişime uğradığından kuramın güncellenebilirliği üzerinde çalışmak yerinde olacaktır. Farklı bir bakış açısı için:
https://www.haberturk.com/maslow-un-yeni-ihtiyaclar-piramidi-2084788-ekonomi#
Bitirgen kitabında ise karakterin çocukluk döneminde bu ihtiyaçtan uzak olduğunu görmekteyiz. Bu duruma sebep olan şeylerin diğer karşılanmamış ihtiyaçların geriliminden kaynaklandığını söyleyebiliriz.
FURKAN BAYRAM

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KADIN, ŞAİR, BİPOLAR, İNTİHAR: NİLGÜN MARMARA ÜZERİNE

Kocaeli Üniversitesi PDR Topluluğu