Kim? Ne zaman? Nerede? Ne yapmış? Yaptıkları neye yol açmış?
Kim?
Ne zaman? Nerede? Ne yapmış? Yaptıkları neye yol açmış?
Bugün bu ilk dört sorunun cevabını
bulmak çok kolay. Nasıl mı? Sosyal medya sayesinde tabi ki. Şimdi açın hemen
sosyal medya hesabınızı ve izleyin göreceksiniz Ahmet Beyler A lokantasında
balık yemiş. Ayşe'nin oğlu baba demiş. Ali hastaymış. Didem Fransız dantelli
yatak örtüsü almış gibi daha birçok olaya tanıklık edeceksiniz. Peki, tüm
bunları öğrenmenin ya da paylaşmanın bize faydası ne? Paylaşmak güzeldir ama
biz bu sözü çok yanlış anlamış gibiyiz. Eskiden insanlar birbirleriyle bir
lokma ekmeğini bile paylaşırmış, şimdi bizler ise yediğimiz yemeğin fotoğrafını
paylaşmakla yetiniyoruz. İşte, çok yanlış anlamışız çook. Uzmanlara göre
gelişmeleri anında öğrenmek, başkalarının hayatlarını takip etmek ve "ben
de buradayım" demenin yolu artık sosyal medyadan geçiyor. Bu ağlar
sayesinde hem sıradan, hem de ünlü kişilerin hayatlarını yakından takip ederek
duygusal bir tatmin duygusu yaşandığını belirten Uzman Klinik Psikolog Reyhan
Algül’e göre, başkaları tarafından merak ediliyor olmak da bir haz kaynağı...
Yani kişi sadece başkalarını takip ederken değil, takip edildiğinde ve
paylaşımları beğenildiğinde de aynı şekilde haz duyuyor. Algül, sosyal medyanın
sunduğu cazibelerden şöyle bahsediyor: “Bazı kişiler kendi hayatının ya da
karakterinin aslında ne kadar güzel ve düzgün olduğunu gösterme çabasına
girerek mutlu oluyor. Ayrıca sosyal medya, gerçek dostlara ve ilişkilere sahip
olmanın zor olduğu günümüzde, insanlara yalnız olmadığı yanılgısını da yaşatıyor.”
We
are social ve Hootsuit tarafından her yıl hazırlanan sosyal medya
istatistikleri “Digital in 2018 in Western Asia” isimli rapora göre:
81
milyon nüfusa sahip ülkemizde;
Nüfusun
%67’sini oluşturan 54.3 milyon internet kullanıcısı
Nüfusun
%51’ini oluşturan 51 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı
Nüfusun
%54’ünü oluşturan 44 milyon aktif mobil sosyal medya kullanıcısı var.
İnsanlar
internette günde ortalama 7 saat geçiriyorlar. Peki bu kullanıcılarımız en çok
nerelerde vakit harcıyorlar:
Günde
ortalama 2 saat 48 dk sosyal medyada
Günde
ortalama 2 saat 44 dk televizyon başında
Ve
son olarak günde ortalama 1 saat 22 dk müzik dinleyerek
Rapora
göre Türkiye’de toplam 51 milyon sosyal medya kullanıcısı var ve bu
kullanıcıların 44 milyonu mobil cihazlar ile sosyal medyaya bağlanıyorlar. En
aktif sosyal medya platformu youtube. Onu hemen facebook ve instagram takip
ediyor. Ardından twitter ve Google+.
Bu rakamlar hiçte azımsanacak gibi değil. İnternet,
toplumsal gelişmelere katkı sağlarken, bu kullanımın bilinçsiz bir şekilde
olması çeşitli sorunlara sebep olmaktadır. Aslına bakarsa internet ve sosyal
medya faydalı işler için kullanıldığında çok büyük bir nimet. Günümüz
dünyasında büyük bir hızla gelişen internet teknolojisi iyi niyetlerle
kullanıldığında insan hayatını kolaylaştıran, zaman ve enerji tasarrufu
sağlayan, uzak mesafeleri kısaltan, bilgiye çabuk ulaşmayı sağlayan bulunmaz
bir nimet. İnternet, ahlaki çöküntü, güvenlik ihlali, mahremiyet ve özel
hayatın gizliliği ihlali gibi birçok alanda modern insanın başını derde sokan
problemleri de beraberinde getirmektedir.
Sosyal medya öyle güçlü bir mecra ki bir tuşla ülkenin
gündemini değiştirebilecek güce sahip. Paylaştığımız bir düşünce, yazı,
fotoğraf saniyeler için yayılmakta ve birçok kişiye ulaşmakta böylece kötülükte,
iyilikte çok hızlı yayılıyor. Kötü niyetli kullanıcılar sosyal medya
aracılığıyla insanları kandırarak onları dolandırabiliyor. Çocukları kandırarak
onları kaçırıp istismar edebiliyor. Bu noktada çok dikkat olmak gerek. Anne
babalar çocuklarının internet kullanımını sınırlandırmalı ve kontrol altına
almalı ancak çevremizde maalesef bebeklikten itibaren internetle haşır neşir
olan çocuklara şahit oluyoruz. Ve dahası son zamanlarda çok popüler, anne
babalar çocuğun anne karnındaki halinden tutun yemek yemesine,
konuşmasına, yürümesine, affedersiniz
bezini bıraktırmasına kadar her anını paylaşıyorlar. Onlara şunu sormak
istiyorum siz bir organ mafyasının ya da pedofilik bir bireyin elinde çocuğunuz
boy boy fotoğraflarının, her anının videolarının olmasını ister misiniz?
Kimsenin bu soruya evet yanıtını vereceğini sanmıyorum. Bu soruya her ne kadar
hayır yanıtını verecek olsalar da sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarla özel
hayatlarını maalesef ki hiç tanımadıkları insanlara servis ediyorlar. Sosyal
medyanın konum paylaşma özelliği sayesinde ise kimin nerede olduğunu anında
görebiliyoruz. Hatta öyle bir boyuta ulaştı ki evinin adresini bile
paylaşanları görüyoruz. Böylece kötü niyetli insanlara kapı aralamış, kendi
kendimize davet etmiş oluyoruz.
Son zamanlarda türeyengillerden biri de Youtuberlar.
Özellikle de çocukları büyük etki altında bırakan youtuberler bu işte çok kısa
sürede yer edindiler ve hızla çoğalmaya devam ediyorlar. Çocuklar tarafından
izlenen bu youtube videolarının içerikleri ne durumda? Youtube videolarının
birçoğunda kötü örnek teşkil edecek içerik bulmak mümkün, şöyle ki bu
videolarda şiddet içerikli, cinsel içerikli söylemlere maruz kalabilirler.
Youtube videoları ile başkalarının hayatlarını izleyip, bunları gerçek sanan
çocuklar kendi yaşantıları, imkânlarını yetersiz görmeye, kendilerini değersiz
görmeye başlayabilirler. Ancak bugün bir çocuğa “Büyüyünce ne olmak istiyorsun?”
diye sorduğunuzda size: “Youtuber olmak istiyorum” yanıtı vermesi oldukça olası
bir durum. Kontrolsüz ve bilinçsiz bir şekilde internet kullanan çocuklar doğru
olmayan insanları kendilerine rol model alabilirler ve bu durum sağlıksız bir
kişilik gelişimine sebep olabilir.
Peki, yetişkin olarak bizler kendimiz internet ve
sosyal medya kullanımı konusunda ne yapabiliriz? Anne babalar çocukları için internet ve
sosyal medya kullanımı konusunda ne yapabilir? Öncelikle kendimiz için yapmamız
gereken en önemli şey irade sahibi olduğumuzun farkında olmak. Kendimize şunu
sormalıyız: “Ben internet ve sosyal medyayı niçin kullanıyorum?” Boş vakit öldürmek
için mi? yoksa Faydalı bilgiler edinmek, uzaktaki arkadaşlarım ve akrabalarım
ile sosyalleşmek için mi? Cevabınız internet ve sosyal medyayı faydalı bir
şekilde kullanmak ise her boş kaldığınızda telefonu elinize almayın. 5 dk
dersiniz 2 saat olur, kendinizin bir sınırı olsun, sosyal medyada az ve verimli
zaman geçirin, iradenizi koruyun. Eğer sürekli telefonunuzu kontrol etme gibi
bir takıntınız oluştuysa bu bağımlı olduğunuzun belirtisi olabilir dikkatli
olun. Sosyal medyadaki paylaşımlarınıza dikkat edin, insanların özel hayatınıza
dahil olmasına izin vermeyin çeşitli gizlilik önlemleri ile bunu
sağlayabilirsiniz fakat bazen bu önlemlerde yetersiz kalabiliyor.
Paylaşımlarınızda seçici olmakta fayda var. Unutmayın ki siz ne kadar iyi
niyetli olarak paylaşım yapsanız da herkes sizin kadar iyi niyetli olmayabilir.
Aileler
teknolojik bağımlılıkla mücadele etmek için neler yapabilir?
İletişim kurun; koşullu mesajlar vermeden
çocuklarınıza saygı ve sevgi gösterin. Aile, akraba ve arkadaş ziyaretlerine
gidin. Ziyaretlere teknolojik cihazlar götürmeyin. Kaliteli zaman geçirin;
küçük çocuklarla parklara, spor merkezlerine, gençlerle sinema, tiyatroya ve
maçlara gidin. Beraber kitap, gazete, dergi okum saatleri planlayın. Oyun
oynayın; çocuklarla birlikte halıda, yerde, masada… Karşılıklı ya da eşli
oyunlar oynayın. Model olun; ebeveynler diğer aile üyelerine örnek olmalıdır.
Evde bilgisayar üzerinden yapacakları işleri “çok acil” bile olsa “teknoloji”
belirli zaman aralıklarında kısa süreli kullanılmalıdır. Sorumluluk verin;
yaşına uygun ev içerisinde yapabileceği sorumlulukları verin. Sınır koyun; 7
yaşında önce çocukları bilgisayar, laptop, I-pad ve akıllı telefonla
tanıştırmayın. 7 yaşından sonra günde 1 saat olacak şekilde ebeveyn eşliğinde
eğitsel oyunlar ile zaman geçirmesini sağlayabilirsiniz. Önlem alın; güvenli
internet bağlantısı kullanımı sağlayın, arkadaşlarını tanıyın, internet
kullanımını takip edin. (Noyan, 2016, s.22)
Ayşe Dilara Ödemiş
KOÜ/PDR3
Kaynakça
- Anonim. (2 Ocak 2017). Sosyal Medya Bağımlılığı Nedir?. 14 Ekim 2018,
https://www.google.com/amp/s/mhthayat.haberturk.com/saglik/psikoloji/haber-amp/1043547-sosyal-medya-bagimliligi-nedir
- Noyan, C.O. (2016). Teknoloji Bir Bağımlılık Mı?. Psikohayat, 7(15), 22-24.
- Salih, C. (1 Şubat 2018). 2018 Türkiye İnternet Kullanımı ve Sosyal Medya İstatistikleri.
14 Ekim 2018,
https://dijilopedi.com/2018-turkiye-internet-kullanim-ve-sosyal-medya-istatistikleri/
Yorumlar
Yorum Gönder