KORKUYORUM


3. sınıftayım, ders başlamak üzere sınıfta ufak bir kavga var. İki erkek öğrenci kavga ediyor. O sırada öğretmen geldi ayırdı öğrencileri dikti tahtaya 'anlatın niye kavga ediyorsunuz?' dedi. Aynı kavgayı ede iki insan birbirinden farklı iki olay anlattı. Daha sonra öğretmen sınıfa sordu olayın nasıl olduğunu. Yanımda oturan en yakın arkadaşım parmak kaldırdı ve olayı anlattı, şaşırdım. Sonra başka birisi olayı yine anlattı ve ben yine şaşırdım. Aynı sınıfta aynı kavgayı izledik ama benim gördüğümden farklı şeyler söylüyorlardır, en yakın arkadaşım bile. Eve geldiğimde hala bunu düşünüyordum. Ama kimseye bunun nedenini sormadım, korktum. Ya ben de kavga edersem ve kimse benim yaşadıklarımı anlatmazsa diye korktum.
11 yıl geçti. Kalıtımsal ve çevresel faktörlerin insan gelişimini etkilediğini, bundan dolayı aynı olaya farklı şekillerde değerlendirebildiğimizi biliyorum artık. Biliyoruz aslında. Hepimiz bunun farkındayız. Derler ya hani beş parmağın beşide bir değil diye öyleyiz işte. Gökkuşağıyız, farklı renkleriz; farklı sesleriz koroyuz.
Ama tahammülümüz yok, saygımız yok. Mesela bir durum karşısında bir fikir sunuluyor ve şöyle diyoruz 'gerçekten nasıl böyle düşündüğünü anlayamıyorum.' Anlayamadığımız nasıl düşündüğü değil aslında, nasıl düşündüğünü biliyoruz: çevresel ve kalıtsal faktörlerin etkisi. Asıl anlamak istememizin nedeni tahammülsüzlük, saygısızlık. Kocaman bir SAYGISIZLIK! Benim fikrime sahip olması gerekiyor, benim gibi düşünmeli, benim gibi konuşmalı... O zaman onunla sohbet edebilirim, tartışabilirim. Çünkü o da benim gibi düşünüyor eleştiremez, yeni bir pencere açamaz, soru işaretleriyle bırakmaz beni. Yapmamız gereken nasıl öyle düşündüğünü anlamaya çalışmak yerine düşündüğünü anlamaya çalışmak olmalı değil mi sizce de?
Ben hala korkuyorum, yaşadığım şeyi benim gördüğüm gibi anlatamamalarından değil, düşüncelerimi anlamaya çalışmamalarından, düşüncelerimin onlar gibi olmayan kısımlarına takılı kalmalarından, hep burada takılı kalmamdan...
Gökkuşağındaki bir renk olmak istemiyorum, bütün renkleri kendinde barındırıp yeniden, bambaşka bir şekilde, içindeki renklerle var olan gökkuşağı olmak istiyorum.
                                                                                                                                                                             Merve AYBEY
                        PDR/2


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KADIN, ŞAİR, BİPOLAR, İNTİHAR: NİLGÜN MARMARA ÜZERİNE

Kocaeli Üniversitesi PDR Topluluğu