SATRANÇ - Bir Kitap Önerisi

SATRANÇ - Bir Kitap Önerisi

“Durumun korkunçluğu nedeniyle, bir SİYAH ben ve bir de BEYAZ ben olmak üzere, bu iki parçaya ayrılmayı en azından denemek zorundaydım, çevremi saran o korkunç hiçliğin altında ezilmemek için.”
Stefan Zweig

Küçüklüğünden beri satranca olağanüstü bir yeteneği olan ünlü bir satranç şampiyonu düşünün. Satrancı kazanmak için oynayan, satranca yönelik yeteneğinin büyüklüğü ölçüsünde acımasızlığı, affetmezliği, alaycılığı, kibri de karakterinde barındırmış bir şampiyon: Mirko Czentovic! Satrançta başarılı oldukça insanlara yüksekten bakma hastalığı da giderek artar.
Satranç dışında her konuda son derece cahil olan şampiyonumuzun satrançtan başka ilgilendiği tek şey de paradır.

Hikayemizde bir de petrol zengini bir adam olan McConnor vardır. Viski içen, zengin, düzgün vücutlu, cüretkar sözleriyle hemen kaba bir adam olduğu anlaşılır. McConnor da aynı Czentovic gibi yenilgi nedir bilmez, hep kazanmak ister. Ancak McConnor’ın kazanma hırsı her konudadır. Aslına bakarsanız önemli olan kazanmak değil, kendisidir. Oldukça sosyaldir ve o bitmek bilmez egosunu sosyalliğin içinde hava atarak tatmin etmektedir. Czentovic ise insan görmek istemez. İnsanlara değer vermez. Yani iki taraf da insanları küçük görür fakat düşünce yapıları farklıdır.

Ve kitabın asıl kahramanı Dr. B!

Kitabın özetini yazıp da, okumak isteyenlerin hevesini kaçırmamak adına sizinle sadece kitaptan çıkardığım bir fikri yüzeysel olarak paylaşmak istiyorum. Kitap zaten yeterince sürükleyici ve ve şunu eminle söylerim ki okuduğunuza asla pişman olmayacağınız bir yapıt. Stefan Zweig’in işlediği konu sadece Nasyonalsosyalistlere yönelik bir eleştiri değil, içinde barındırdıklarıyla apayrı bir dünyadır:

“Yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapamaz.” ( Sayfa45 )

Kitabın çerçevesi bu cümlenin üzerinde geçmiştir. Ancak insan düşünmeden edemiyor. “hiçbir” şey yapamamanın getirdiği o zihinsel açıklık..
“hiçbir” şey yapamamanın getirdiği o en ufak bilgi kırıntısına duyulan açlık..
“hiçbir” şey yapamamanın getirdiği hiçliğin içinden çıkma çabası..
“hiçbir” şey yapamamanın, insanı biraz da zorlayarak düşündürten yaşamanın anlamı..
“hiçbir” şey yapamamanın getirdiği ve bir daha hiçbir şey yapmak istememenin bilinci..
Eğer yapacak başka işiniz yoksa, yaptığınız tek işte dünyanın en iyisi olabileceğinizi gösteren olay Dr. B’nin yaşadıklarında gizli. O kadar da kötü değil sanırım? Sanırım kitapta yapılan işkenceden çok bu noktaya odaklanmak size çok şey katacaktır…


Tabii bu sadece “bir” fikir.

Furkan BAYRAM

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KADIN, ŞAİR, BİPOLAR, İNTİHAR: NİLGÜN MARMARA ÜZERİNE

Kocaeli Üniversitesi PDR Topluluğu