MIŞ MEĞER

                                  

Dünyada iyi bir şeyin insanın canını yakması mümkün mü? Mümkün mü kıldan ince bir yüreğin bu dünyada kırılmaması? 

Mümkünmüş meğer tekerrürün acı çığlıklarının insanın içini parçalaması. Yakıyormuş meğer düşünceli olmak ve kırıyormuş kalbini ayırt etmeden değer vermek. Ancak mümkün değilmiş kırılmaması, kıldan ince bir yüreğin. Vicdanı nakış nakış merhamet dokunmuş bir insanın meğer ne kadar kolaymış nakışlarını çözmek ve zormuş şair ruhlu kızımızın yeniden gülümsemesi. Çünkü kök salmamış kalbinde yeşermiş tek bir fidan. Dönmüş bir harabeye kalbi ve ezilmiş bencil insanların ayakları altında değeri. Tükenmiş yavaş yavaş. Kalmamış ne boğazında ki düğümleri çözmeye ne de öyle değil böyle demeye dermanı. Geceleri kurtarmaya çalışmış hıçkırıklarından soluksuz kalan nefesini ve gündüzleri başka biriymiş yalancı gülücüklerin arkasında. Taşımış bir hamal gibi senelerce, zorlanan ruhuna ağır gelse de bu yük. Acımasız bir sürgünün ağır aksak adımları, kekeme konuşmaları yankılanıp durmuş beyninde ve anlamış sonunda iğrenç bir fikrin içinde hapsolduğunu. Bulmuş çareyi yazmakta ve azalmış dökülen saç teli kadar dertleri. 

Hafifledikçe hafiflemiş sonra ve söylemiş “Bir tüy kadar hafif olana değin yazacağım.” Ama farketmiş yanıldığını ve yeniden  demiş kiYazacağım ölüm beni bulana kadar.

                                          
                                                                       Ayşe ŞAHİN
                                                                        Koü PDR/2
                                   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KADIN, ŞAİR, BİPOLAR, İNTİHAR: NİLGÜN MARMARA ÜZERİNE

SAHİP OLUNAMAYAN KADIN: TOMRİS UYAR